İLK KARAR

Ben çocukluğumdan beri hep monotonluktan kaçan farklılıklar isteyen biri oldum. Sürekli farklı şeyler deneyen farklı şeyler arayan bir çocuk oldum. Hep heyecan arayan yeni şeyler denemek isteyen yeni yerler görmek isteyen biriydim. Gençlik yıllarımda ve üniversite yıllarımda da durum aynıydı. Arkadaşlarımın hayali bir araba almak iken ben bir motosiklet alıp yollara düşmenin hayalini kuruyordum. Daha çocukluğumda Türkiye’nin dört bir yanını gezmek istiyordum. Çok büyük hayallerim vardı.

Sonra büyüdüm ve büyümenin acı gerçekleriyle karşılaştım. Sürekli çalışmaktan sürekli hayat içerisinde koşturmaktan kendime zaman ayıramaz oldum. Yavaş yavaş bir boşluğa düşmeye başladım. Artık yaptığım şeylerden keyif almıyordum, daha önceden yaparken eğlendiğim şeyler beni mutlu etmiyordu. Kendimi iyice salmıştım. Uyku düzenim bozulmuş ve çok fazla kilo almıştım. Bunlar içinde olduğum bunalımın fiziki olarak kendini gösterme şekliydi.

Ve daha sonrasında kendimi toparlamaya çalıştım. Kendime bir hobi bulmaya çalıştım, bir şeylerle uğraşırsam kafamı dağıtırım biraz toparlarım diye düşündüm. Sonra bir arkadaşımın ısrarıyla spor salonuna yazıldım. Evet spor yapmak güzeldi ancak içimdeki boşluk hala beni kendine çekiyordu. Eskiden olduğum insan olmayı özlüyordum, sürekli farklı şeyler yapmayı isteyen, sürekli heyecan arayan o cıvıl cıvıl çocuğu özler olmuştum. Artık kendi düşüncelerimin içerisinde boğuluyordum. Çoğu zaman kendimi kendi kendimle konuşurken ve daha kötüsü kendi kendimle tartışırken buluyordum.

2025 Mayıs ayının ilk günü ve ben uzun süredir büyük bir boşluktaydım. Birçok düşüncemi gerçek hayata dökülmemiş olmanın pişmanlığını yaşıyordum. Bazı hayallerimi gerçekleştirmiştim ancak son zamanlarda içimde oluşan boşluğu bir türlü dolduramıyordum. Düzenli bir işim var, düzenli yaşıyorum, sporumu yapıyorum ancak hep bir eksiklik hissediyorum ve sürekli yalnız kalmak beni çok kötü etkiliyor. Zaten çok az sayıda arkadaşa sahibim ve hayatımdaki insanlarla iletişim kurmak benim için her geçen gün zorlaşıyor.

İşte bu can sıkıntısı içerisinde elime telefonu aldım ve instagram’a bakmaya başladım. Birçok reels videosu ve birçok instagram postunu kaldırdıktan sonra bir videoya denk geldim. Bir adam karavanıyla gezmekten bahsediyordu, karavanda yaşamanın güzelliklerinden dem vuruyordu. 1 + 1 evimde otururken gördüğüm bu instagram postu bir anda gözlerimi açmamı ve aydınlanmamı sağladı. Bir an durdum ve düşündüm. İşteyken 4 duvar arasındayım, evdeyken 4 duvar arasındayım, spor salonundayken 4 duvar arasındayım ve ben 4 duvar arasında olmaktan çok sıkıldım. Ve bir karar verdim fazla eşyalardan kurtulup bir karavan satın almak…

Bu karavan hayali beni bu boşluktan kurtardı ve bana bir amaç verdi. 4 duvar arasında bağımlı olmadan yaşayabilmek beni heyecanlandırdı. Evet bu düşünce bana bir amaç verdi ve hemen bilgisayarın başına geçip bu konuyu araştırmaya başladım. Ancak araştırmadan daha fazlasını yapmam gerekiyordu ve ben de bir blog sayfası açmaya karar verdim. Böylece hem benim gibi düşünüp harekete geçmeye cesaret edemeyen insanlara hadi yapabilirsin diyebilmek hem de benden önce harekete geçmiş insanlardan bir şeyler öğrenebilmek için bu blog sayfasını açtım.

Ve sen güzel arkadaşım bu yazıyı okuyorsan ve benim hayallerime katabileceğin şeyler olduğunu düşünüyorsan lütfen yorum yapmayı ve benimle iletişime geçmeyi unutma.

İLK KARAR” üzerine 2 yorum

  1. Öncelikle merhabalar. Hayatın monotonluğu dışına çıkmak ve hayal kurmak bence gerçekten çok büyük bir cesaret. Çünkü siz hayali kurmuş ve bu hayal için adım atmaya başlamışsınız bile bu o kadar değerli kii. Umarım bu yolda çok iyi yerlere gelirsiniz çünkü zaten işin çoğunu cesaret ederek ve hayal kurarak halletmişsiniz bile. Bazen ne istediğimizi bulmak cidden zor olabiliyor. Hayatın koşuşturmacasında kendimizi ve hayallerimizi aksatıyoruz ama ne mutlu ki siz kendinizi hatırlamışsınız. Bir gün o hayaliniz gerçekleşecek buna inanın olur mu?

    Beğen

Ahmet Giray için bir cevap yazın Cevabı iptal et